Salat Nedir? Namaz Kuranda Var Mı? Namaz Yok Mu?

Salat/Namaz Nedir?

Salat Arapçada; dua etmek, yönelmek, yüceltmek, bağışlanma dilemek anlamlarına gelir (Muḫtârü’ṣ-Ṣıḥâḥ, Lisânü’l-ʿArab, el-Müfredât).

Salat'ın anlamını tam kavramak ve kelimenin kökenini daha iyi anlamak için, salatın aynı dil ailesine mensup diğer dillerdeki kullanımına da bakmak gerekmektedir:

Diğer Sami Dillerde Kullanımı:

Süryanicede; ܨܠܘ/ܨܠܐ (sala/salo) eğilmek, dua etmek, yalvarmak, kutsamak anlamlarına gelir (William Jennings: Lexicon to the Syriac New Testament, Payne Smith: A Compendious Syriac Dictionary).

İsa, kendilerinin doğru kişiler olduğuna inanan ve diğer insanları hiçe sayan bazılarına da şu örneği anlattı: “İki adam DUA ETMEK (ܠܰܡܨܰܠܳܝܽܘ) için mabede çıktı; biri Ferisi, diğeri vergi tahsildarıydı. Ferisi ayakta durup içinden şöyle DUA ETTI (ܡܨܰܠܶܐ): ‘Ey Tanrım, sana şükrederim ki, ben başkaları gibi soyguncu, haksızlık eden, zina yapan biri değilim, şu vergi tahsildarı gibi de değilim. Haftada iki kez oruç tutarım, elde ettiğim her şeyin ondalığını veririm.’ Uzakta duran vergi tahsildarı ise gözlerini göğe kaldırmak bile istemiyor, ‘Ey Tanrım, ben günahkâra merhamet et’ diyerek göğsünü dövüyordu.(ܘܶܐܡܰܪ ܗ݈ܘܳܐ ܡܰܬ݂ܠܳܐ ܗܳܢܳܐ ܠܽܘܩܒ݂ܰܠ ܐ݈ܢܳܫܳܐ ܐܰܝܠܶܝܢ ܕ݁ܰܬ݂ܟ݂ܺܝܠܺܝܢ ܥܰܠ ܢܰܦ݂ܫܗܽܘܢ ܕ݁ܺܐܝܬ݂ܰܝܗܽܘܢ ܙܰܕ݁ܺܝܩܶܐ ܘܒ݂ܳܣܶܝܢ ܥܰܠ ܟ݁ܽܠܢܳܫ / ܬ݁ܪܶܝܢ ܓ݁ܰܒ݂ܪܺܝܢ ܣܠܶܩܘ ܠܗܰܝܟ݁ܠܳܐ ܠܰܡܨܰܠܳܝܽܘ ܚܰܕ݂ ܦ݁ܪܺܝܫܳܐ ܘܰܐ݈ܚܪܺܢܳܐ ܡܳܟ݂ܣܳܐ / ܘܗܰܘ ܦ݁ܪܺܝܫܳܐ ܩܳܐܶܡ ܗ݈ܘܳܐ ܒ݁ܰܝܢܰܘܗ݈ܝ ܠܢܰܦ݂ܫܶܗ ܘܗܳܠܶܝܢ ܡܨܰܠܶܐ ܗ݈ܘܳܐ ܐܰܠܳܗܳܐ ܡܰܘܕ݁ܶܐ ܐ݈ܢܳܐ ܠܳܟ݂ ܕ݁ܠܳܐ ܗ݈ܘܺܝܬ݂ ܐܰܝܟ݂ ܫܰܪܟ݁ܳܐ ܕ݁ܐ݈ܢܳܫܳܐ ܚܳܛܽܘܦ݂ܶܐ ܘܥܳܠܽܘܒ݂ܶܐ ܘܓ݂ܰܝܳܪܶܐ ܘܠܳܐ ܐܰܝܟ݂ ܗܳܢܳܐ ܡܳܟ݂ܣܳܐ / ܐܶܠܳܐ ܨܳܐܶܡ ܐ݈ܢܳܐ ܬ݁ܪܶܝܢ ܒ݁ܫܰܒ݁ܬ݂ܳܐ ܘܰܡܥܰܣܰܪ ܐ݈ܢܳܐ ܟ݁ܽܠ ܡܶܕ݁ܶܡ ܕ݁ܩܳܢܶܐ ܐ݈ܢܳܐ / ܗܰܘ ܕ݁ܶܝܢ ܡܳܟ݂ܣܳܐ ܩܳܐܶܡ ܗ݈ܘܳܐ ܡܶܢ ܪܽܘܚܩܳܐ ܘܠܳܐ ܨܳܒ݂ܶܐ ܗ݈ܘܳܐ ܐܳܦ݂ ܠܳܐ ܥܰܝܢܰܘܗ݈ܝ ܢܪܺܝܡ ܠܰܫܡܰܝܳܐ ܐܶܠܳܐ ܛܳܪܶܦ݂ ܗ݈ܘܳܐ ܥܰܠ ܚܰܕ݂ܝܶܗ ܘܳܐܡܰܪ ܐܰܠܳܗܳܐ ܚܽܘܢܰܝܢܝ ܠܚܰܛܳܝܳܐ) (Luka 18/9-13)

İbranicede צלא (sala); dua etmek, yalvarmak anlamlarına gelir

Öyle ki, Göklerin Tanrısı'nı hoşnut eden sunular sunsunlar, ben ve oğullarım sağ kalalım diye dua etsinler(məṣallayin/וּמְצַלַּ֕יִן.) (י  דִּי-לֶהֱוֺן מְהַקְרְבִין נִיחוֹחִין, לֶאֱלָהּ שְׁמַיָּא; וּמְצַלַּיִן, לְחַיֵּי מַלְכָּא וּבְנוֹהִי.) (Ezra 6/10)

Ve Daniel yazının imza olunduğunu öğrenince evine gitti; ve odasının pencereleri Yeruşalime doğru açıktı; ve önceleri yaptığı gibi, günde üç defa diz çöktü ve dua etti(me-salle/וּמְצַלֵּ֤א) ve Tanrısının önünde şükretti.(יא  וְדָנִיֵּאל כְּדִי יְדַע דִּי-רְשִׁים כְּתָבָא, עַל לְבַיְתֵהּ, וְכַוִּין פְּתִיחָן לֵהּ בְּעִלִּיתֵהּ, נֶגֶד יְרוּשְׁלֶם; וְזִמְנִין תְּלָתָה בְיוֹמָא הוּא בָּרֵךְ עַל-בִּרְכוֹהִי, וּמְצַלֵּא וּמוֹדֵא קֳדָם אֱלָהֵהּ, כָּל-קֳבֵל דִּי-הֲוָא עָבֵד, מִן-קַדְמַת דְּנָה.) (Daniel 6/10)

Salat kelimesi; Arapça, İbranice ve Süryanicede dua etmek, yönelmek gibi anlamlara gelir. Bu da salatın bu anlamlara geldiğinin kanıtıdır.

Salat Kelimesinin Kur'an'da Kullanılışı:

Peki salatın dua, yönelmek gibi anlamlara geldiğini öğrendik. Peki Kur'an'da bu nasıl kullanılıyor?

Kur'an'da Salat kelimesi çeşitli yerlerde geçmektedir. Bazı yerlerde Salat, dua anlamına gelirken, bazı yerlerde ise namazı ifade etmektedir. Ayrıca, Salat kelimesi bazı durumlarda yüceltmek veya övgüde bulunmak anlamını da taşımaktadır.

Kur'an'da salatı; Allah'ın salatı, Peygamber'in salatı, meleklerin salatı ve müminlerin salatı olarak dört başlığa ayırabiliriz.

Allah'ın müminlere salatı onları arındırması/yüceltmesidir.(el-Müfredât) (Bakara 157), (Ahzab 56)

İşte Rableri katından rahmet ve *salat (bağışlanma)* onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır (Bakara 157)

Meleklerin salatı, dua etmek ve bağışlanma dilemektir.(el-Müfredât)(Ahzab 56)

Şüphesiz Allah ve melekleri nebiye *salat ediyor. (Allah yüceltiyor/bağışlıyor. Melekleri bağışlanma diliyor)*. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin (bağışlanma dileyin),ve tam bir içtenlik ile itaat edin (Ahzab 56)

Peygamberin salatı ise müminlerin salatı ve meleklerin salatı ile aynıdır.(Tevbe 103)

Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka al ve onlar için *salat et (dua et/bağışlanma dile)*. Çünkü senin duan onlar için huzurdur. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (Tevbe 103)

Müminlerin salatı, dua etmek ve fiziksel bir ibadet olan namazı kılmaktır.

Bu ibadetin nasıl yapılacağı ve şartları şöyledir:

1-) Abdest Almak:

Ey iman edenler! Salata kalktığınız zaman: 1. Yüzünüzü yıkayın, 2. ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, 3. başınızı sıvazlayın, 4. ve ayaklarınızı da topuklara kadar yıkayın. Cinsel ilişkide bulunmuşsanız yıkanınız. Hasta veya yolcu iseniz yahut tuvaletten gelmiş yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunmuş ve su bulamamışsanız temiz bir toprağa yönelip yüzünüzü ve kollarınızı onunla sıvazlayın. Allah size güçlük çıkarmak istemez. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Umulur ki şükredersiniz. (Maide 6)

Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilecek derecede ayıkıncaya, cünüp iken de -yolcu olanlarınız hâriç- yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta ya da yolcu iseniz veya sizden biriniz abdestini bozmuşsa veyahut kadınlarınızla cinsî münâsebette bulunmuşsanız; bu durumlarda abdest alacak veya yıkanacak su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzünüzü ve kollarınızı onunla meshedin. Doğrusu Allah, çok affedici, çok bağışlayıcıdır

(Nisâ 43)

2-) Salatta Allah'ı Anmak:

De ki: "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir." (Enam 162)

Ey iman edenler! Sabır ve salat ile yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara 153)

3-) Namaza Ayakta Başlamak:

Sen içlerinde olup onlara salatı ikame ettirdiğin zaman onlardan bir grup seninle beraber salata dursun...(Nisa 102)

Burada geçen kum ifadesi, durmak/dikilmek anlamına gelmektedir.

4-) Rüku ve Secde: (Bakara 125),(Nisa 102)

Hani biz beyt'i insanlara toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. İbrahim'in durduğu yeri bir **salat yeri edinin**. Ve ibrahim'e ve İsmail'e "Ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rükû edip secde edenler için evimi temiz tutun" demiştik.(Bakara 125)

Bu ayette İbrahim'in makamında (durduğu yerde) neler yapacağımız yazmaktadır. İbrahim'in durduğu yeri bizim bir salat yeri olarak kullanmamız isteniyor. Yani bu ayette bir salat yerinde neler yapılacağı yazıyor.

Secde Nedir?

İddia: Secde demek, itaat etmek demektir. Yere kapanmak gibi bir anlamı yoktur.

Secde kelimesi, Sami dillerde bulunan ortak bir kelimedir.

Secde Arapçada, bir insanın yüzünü yere koyması anlamına gelir. (el-Muhkem, Lisânü’l-ʿArab)

Sagad (סגד) Aramicede; eğilmek, yere kapanmak anlamlarına gelmektedir.

Kral Nebukadnessar Daniel'in önünde yüzüstü yere kapandı (sagad/סְגִד‏)(נְפַל עַל־אַנְפּוֹהִי וּלְדָנִיֵּאל סְגִד‏)(Daniel 2:46)

Sagad (ܣܓܕ) Süryanicede; eğilmek, yere kapanmak anlamlarına gelmektedir.

Bir havra yöneticisi gelip O'nun önünde yere kapanarak(sagad/ܣܓ݂ܶܕ݂), “Kızım az önce öldü. Ama sen gelip elini onun üzerine koyarsan, dirilecek” dedi.(ܟ݁ܰܕ݂ ܕ݁ܶܝܢ ܗܳܠܶܝܢ ܡܡܰܠܶܠ ܗ݈ܘܳܐ ܥܰܡܗܽܘܢ ܐܶܬ݂ܳܐ ܐܰܪܟ݂ܽܘܢܳܐ ܚܰܕ݂ ܩܪܶܒ݂ ܣܓ݂ܶܕ݂ ܠܶܗ ܘܶܐܡܰܪ ܒ݁ܪ݈ܰܬ݂ܝ ܗܳܫܳܐ ܡܺܝܬ݂ܰܬ݂ ܐܶܠܳܐ ܬ݁ܳܐ ܣܺܝܡ ܐܺܝܕ݂ܳܟ݂ ܥܠܶܝܗ ܘܬ݂ܺܚܶܐ)(Matta 9:18)

Shachah (שָׁחָה) İbranicede; eğilmek, yere kapanmak anlamlarına gelmektedir.

Kendisi hepsinin önüne geçti. Ağabeyine yaklaşırken yedi kez yere kapandı(shachah/וַיִּשְׁתַּ֤חוּ).(וְה֖וּא עָבַ֣ר לִפְנֵיהֶ֑ם וַיִּשְׁתַּ֤חוּ אַ֙רְצָה֙ שֶׁ֣בַע פְּעָמִ֔ים עַד־גִּשְׁתֹּ֖ו עַד־אָחִֽיו׃

)(Yaratılış 33/3)

Ve sonra Musa’ya şunları dedi: “Sen, Harun, Nadab, Abihu ve İsrailoğulları ihtiyarlarından yetmiş kişi, Yehova’nın huzuruna çıkın. Uzakta durup yere kapanın. (shachah/שָׁחָה)(א וְאֶל-מֹשֶׁה אָמַר עֲלֵה אֶל-יְהוָה, אַתָּה וְאַהֲרֹן נָדָב וַאֲבִיהוּא, וְשִׁבְעִים, מִזִּקְנֵי יִשְׂרָאֵל; וְהִשְׁתַּחֲוִיתֶם, מֵרָחֹק.)(Çıkış 24/1)

Rüyasını ağabeylerinin yanı sıra babasına da anlattı. Babası onu azarladı; “Gördüğün bu rüya da ne demek oluyor? Ben, annen, ağabeylerin gelip senin önünde yere mi eğileceğiz? (shachah/שָׁחָה) (י וַיְסַפֵּר אֶל-אָבִיו, וְאֶל-אֶחָיו, וַיִּגְעַר-בּוֹ אָבִיו, וַיֹּאמֶר לוֹ מָה הַחֲלוֹם הַזֶּה אֲשֶׁר חָלָמְתָּ: הֲבוֹא נָבוֹא, אֲנִי וְאִמְּךָ וְאַחֶיךָ, לְהִשְׁתַּחֲוֺת לְךָ, אָרְצָה.)(Yaratılış 37/10)

Bu ayetler gösteriyor ki, secde kelimesi Aramice, Süryanice, Arapça ve İbranicede yere kapanmak anlamını taşımaktadır.

Namaz Kaç Rekat:

İddia: Sadece rekat konusu bile bizden istenen salatın namaz veya bir ritüel olmadığının kanıtı. En derin detaya giriliyor ama bir kez bile "rekat" demiyor.

Cevap: En derin detaya girmesi, her şeyden bahsetmesi ve rekattan bahsedilmemesi rekat diye bir şeyin olmadığının veya herhangi bir öneme sahip olmadığının göstergesidir.

İtirazlar

İddia: “Doğrulamadı ve salât etmedi. Lakin yalanladı ve yüz çevirdi.” Kıyame:31–32

Bakınız ayetlerde doğrulamadı yazıyor ve zıttı olarak da yalanlamak veriliyor. Peki yüz çevirmek diye verilen kelimenin zıttı nedir? Salât. Yani salât kelimesinin manası ne oluyor? Yani salat destek demektir.

Cevap: Arka arkaya geçmeleri bir şey değiştirmez, böyle bir dil kuralı yok. Zaten yüz çevirmenin zıttı destek demek değil, o tarafa yönelmektir. Zaten salatın anlamlarından biri de yönelmektir.

 

İddia: “…Kapıdan secde ederek girin…” (Bakara 58) 

Bu ayete baktığımız zaman, secdenin yere kapanmak olmadığını çok iyi görüyoruz. Bu ayete yere kapanmak anlamı yüklediğimiz zaman, insanlar kafalarını yerede sürükleyerek girmiş oluyor.

Cevap: Bu ayette "Kafanızı yerde sürükleyerek girin" gibi bir ifade yok. Ayetin anlamı, kapının girişinde secde edin şeklindedir. Bu ayet Tanah'da da geçmektedir.

Egemen RAB şöyle diyor: İç avlunun doğuya bakan kapısı altı çalışma günü kapalı, Şabat Günü ve Yeni Ay Günü ise açık kalacak. 2 Önder dışarıdan eyvana girip kapı sövesinin yanında duracak. Kâhinler onun yakmalık ve esenlik sunularını sunacaklar. Önder kapı eşiğinde yere kapandıktan sonra çıkıp gidecek. Kapı akşama dek açık kalacak 3 Şabat günleri ve Yeni Ay törenlerinde ülke halkı bu kapının girişinde RAB'bin önünde yere kapanacak(shachah). (Hezekiel 46:1-3)

Secde kelimesinin anlamını görmek için http://blog.kuraniyyun.com/2023/07/secde-nedir.html

Kuran'da namaz vakitlerini görmek için https://blog.kuraniyyun.com/2023/07/kuranda-namaz-vakitleri-nelernamaz-5.html